Hayatı Haberlerle Dolu Bir Usta, Coşkun Aral

Siirt’te dünyaya gelen Coşkun Aral İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde İletişim Fakültesi, Çevre Gazeteciliği öğrencilerine yaptığı sunumuna doğduğu toprakların hikayesini anlatarak başladı. Yıllar 1960’ları gösterdiğinde henüz küçük bir çocukken patlayan silahlara şahit olduğunu ifade eden Aral, dünyaya geldiği coğrafyada çatışmaların asırlar boyunca sona ermeden devam ettiğini belirtti.

Henüz daha çocukken fotoğrafçılığa merak sardığını söyleyen usta gazeteci, hikayesinin genç yaşlarda başladığını ifade etti. Genç yaşlarda arkadaşı olan bir başka gazeteci Savaş Ay ile otostop çekerek Avrupa ülkelerini seyahat ettiklerini belirten Aral, tanık olduğu, fotoğraflarını çektiği ve fotoğraflarını uluslararası basınla paylaştığı 1 Mayıs 1977 (Kanlı 1 Mayıs) olaylarından yaklaşık bir hafta sonra Gökşin Sipahioğlu’nun kurduğu Sipa Ajansı’nda muhabir olarak işe başladığını öğrencilere aktardı. 1980 yılına kadar yurtdışına çıkışlardaki zorluklardan ötürü Türkiye’de muhabirlik yaptığını ifade eden Aral, çektiği fotoğrafların arşivini tutmasının yurtdışına çıkmasında etkili olduğunu söyledi. Ara Güler’in fotoğraflarını Türkiye’de en iyi arşivleyen fotoğrafçı olduğunu söylerken, günümüzde hala arşiv tutmayan medya organları olduğunu üzülerek belirtti.

Coşkun Aral; Sovyetlerin yıkılmasında temel sebeplerden biri olan Gdansk Tersane Grevlerinin yaşandığı, Irak-İran Savaşı’nın başladığı ve Türkiye’de darbenin gerçekleştiği günlerde 14 Ekim 1980’de kaçırılan bir uçağın içerisinde ilk kez militanlarla röportaj yaparak adının ulusal medyadan uluslararası medyaya ilk defa taşındığını ifade etti. Savaşların içerisinde, katliamlara tanıklık ettiğini söyleyen Aral, Afganistan’ın kurtarıcı lideri olarak tanınan Şah Mesut’u dünyaya ilk kez kendisinin tanıttığını belirtti. Bilginin yerine ilginin ön plana çıkmasıyla liyakatin yok olduğunu savunan Aral, değişen hükümetler ve politikalar sonucunda daha da evrensel olma yolunda belli çıkmazlarla karşılaştığını aktardı.

Kendisini her zaman geliştirmek zorunda olduğunu düşünen Aral, oluşturduğu Youtube kanalıyla değişen medya döngüsünü takip ettiğini söyledi. Coşkun Aral Anlatıyor adıyla açtığı kanalında geçmişte tanık olduğu hikayeleri ve savaşın yol açtığı yıkımları aktardığını belirtti. Son videolarından birinde de Lübnan Bankalar Caddesi’nde şahit olduğu Josef Amca’nın hikayesine değinen Aral, savaşın yol açtığı yıkımların arasında kalmış bir adamın umudunu kaybetmemesine büyük bir üzüntüyle tanıklık ettiğini ve insanlar tarafından yaratılan savaşların hiç kimseye fayda etmediğini aksine bir çok dramatik olayın ortaya çıktığını ifade etti.

Eğitim sisteminin yapboz gibi değiştirilerek sürekli yeniden oluşturulduğunu ve bunun öğrencilere hiçbir faydasının olmadığını ifade eden Aral, eğitim sisteminde Amerikan Modelinin benimsenmesi gerektiğini ifade ederken, Amerika’da yaşayan ikiz yeğenleri üzerinden örnekler vererek konuşmasını bitirdi.

Osman Birinci